olağan şiddet
Bugün kenar mahalelerde çalışan bir öğretmen hastam ses kısıklığı yakınması ile başvurunca
"Nasıl var mı öğrencilerinizin yeni maceraları" diye sordum
"Olmaz mı! Bugün özgürlük konusunu işliyordum. Genel özgürlük kavramının yanı sıra kişisel haklar, kimsenin özel hayatına karışılmaması gibi konuları da anlattım.
Erkek öğrencilerden biri kalktı:
'Öğretmenim dün bizim mahallede Ali'nin ablası Hacer'in nişanlısı yolunu kesti. Biz de kaç bıçak olacak diye seyrettik, karışmadık' dedi" dedi
'Öğretmenim dün bizim mahallede Ali'nin ablası Hacer'in nişanlısı yolunu kesti. Biz de kaç bıçak olacak diye seyrettik, karışmadık' dedi" dedi
"Kaç bıçak olmuş?" diye sordum.
"Yedi olmuş" dedi
"Yedi olmuş" dedi
"Hacer yaşıyor muymuş?" diye sordum
"Sormadım artık gerisini. Benim de moralim bozuluyor. İlk başta daha fena oluyordum, şimdi biraz alıştım. Geçen hafta bir kız öğrenci ayağı sarılı geldi.
'Ne oldu ayağına' diye sordum
"Sormadım artık gerisini. Benim de moralim bozuluyor. İlk başta daha fena oluyordum, şimdi biraz alıştım. Geçen hafta bir kız öğrenci ayağı sarılı geldi.
'Ne oldu ayağına' diye sordum
Çok sıradan bir olaymış gibi,
'Üvey babam anneme ateş ederken yanlışlıkla beni de vurdu' dedi.
'Üvey babam anneme ateş ederken yanlışlıkla beni de vurdu' dedi.
Veliler hapishaneden mektup yazıyorlar; çocuğumuzu iyi okut, bizim gibi olmasın diye" dedi
Yorumlar
Yorum Gönder