Kayıtlar

Mayıs, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

devrecilik

Resim
Bugün kilo alma yakınması ile başvuran bir hastaya risk faktörlerini değerlendirmek amacıyla sigara içip içmediğini sordum. "Askerlikte içtim, sonra bıraktım" dedi "Askerde neden başladınız" diye sordum "Askerliğim biraz sıkıntılıydı. Bir sınır karakolundaydım, bizim karakolda devrecilik vardı" dedi "Devrecilik nedir?" dedim "Senden üst devreler hiç bir iş yapmıyorlar, yapmadıkları gibi bir de eziyet ediyorlar. Bütün temizlik, bulaşık, nöbetler sende." dedi "Komutana neden şikayet etmediniz?" diye sordum "Komutan da onları tutuyordu. Hatta bize ilk geldiğimiz gün şaka yaptılar. Komutanla üst devreler üniformalarını değiştirmişler. Bize bir yandan kol gibi su akan havuzdaki suyu saatlerce kaşıkla boşalttırdılar. Barfiks çektirdiler, yerlerde süründürdüler. Bayrak direğindeki bayrağın yönü rüzgardan ötürü hep yurt dışına bakıyordu, ikidebir direğe tırmandırtıp bayrağın yönünü çevirtiyorlardı. Rüzgar estikçe yine dönüyo

nitrogliserin

Resim
Bugün kalp ilaçlarını yazdrımak için başvuran bir hastaya nereden emekli olduğunu sordum. "Makine Kimya'dan emekliyim" dedi gururla. "Kırıkkale'den mi? diye sordum "Hayır Ankara Elmadağ'dan. MKE'nin Kırıkkalede sekiz, Ankara'da üç, bir de Çankırı'da fabrikaları vardır" dedi "Neden hep İç Anadolu'da, savunma amaçlı mı?" diye sordum "Olabilir, bilmiyorum" dedi "Ne üretiyordunuz?" dedim "Dinamit ve fitil üretiyorduk. Riskli iş, kazası çok. Nitrogliserinle uğraşıyorsun. Biliyorsunuzdur, nitrogliserin taşınırken sarsılırsa patlar" dedi "Böyle eski bir film vardı, kamyonlarla patlayıcı taşıyorlardı da en sonunda patlıyordu" dedim "Evet, Dehşet Yolcuları diye çok güzel bir filmdi. Eskiden nitrogliserin yoğurtçular gibi kovalarla taşınırmış. Artık borularla taşınıyor" dedi "Barut da yapıyor muydunuz?" diye sordum "İki çeşit barut vardır. Kara barut salkım söğ

çıkıkçı

Resim
Bel fıtığı nedeniyle bir beyin cerrahının ameliyat olmasını, bir diğerinin de olmamasını önerdiği bir hastam bana danışınca kendisini güvendiğim bir kayropraktik uzmanına yönlendirmiştim. Bugün kontrol için geldiğinde nasıl olduğunu sordum. Utanarak , "Gönderdiğiniz merkezde 2 hafta sonrasına randevu verdiler. Ben de arkadaşlarımdan methini duyduğum Alaşehir'deki birine gittim. Adam bana bir masaj yaptı, şimdi çok iyiyim. Kontrol filmlerini gören cerrah da fıtığın içeri giridğine hayret etti, filmleri alıkoydu" dedi "Nasıl masaj yaptı?" diye sordum "Şimdi bu adamın yeri sanayi sitesinde traktör tamircisi. Önceden randevu aldık, ben 46. sıradaydım. 100 kişi bakıyormuş günde! Beni masaya yatırdı, elleriyle yoklayıp fıtıkların yerini tek tek saydı. Sonra yağladı, çekti, bacağımı kıvırdı, canım epeyce yandı. Bitince kalk şimdi 1 saat dolaş oturma sakın dedi. O anda birşey farketmedim ama o günden beri bacağımdaki ağırlık ve ağrı kalmadı" dedi &quo