Kayıtlar

Ekim, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

suho meso

Resim
Bugün gözlerinde ağrı yakınması ile başvuran bir hastayı muayene ettikten sonra kaydını yaparken soyadının Zengin olduğunu görünce bu soyadının nerden geldiğini sordum. "Kayınpederim Yugoslavya göçmeni. Eski zamanda ordan çok altınla gelmişler ama hepsi bitmiş. Burda parasız kalınca celeplik, pastırmacılık yaptı" dedi "Nasıl pastırma?" diye sordum "Bizim oralarda suho meso deriz, türkçesi kuru et. Bosna'lılar hep onu yer. Ondan yapardı ama o kadar güzel yapardı ki... Misafirler hususi onu yemeye gelirdi. Böyle ince ince doğrayıp çıkartırdık" dedi "Nasıl yapardı?" diye sordum "Etleri -üst kolunu tutarak, afedersin böyle uzun uzun çıkartıp fıçının içinde kaba tuza basıyorsun. 2 ay öyle tuzun içinde bekliyor, suları fıçıdan akıyor. Sonra çıkartıp, yıkamadan kapalı bir odaya tavana asıyoruz. Ocakta meşe odunuyla büyük ateş yakılıp köz olunca altına çekiyoruz, ateşin harıyla etler kuruyor" dedi "Bir günde mi kuruyor?" d