kına


Bugün gelinini öksürük yakınması ile getiren ortayaşlı bir hanımın ellerinde kına görünce düğüne mi gittiğini sordum. Gençkızlığından beri aralıksız kına yakarmış. sadece bir kez nişanlıyken oje sürmüş. Kınayı çarşıdan alıyor,suyla karıp avcunun içine ve parmak uçlarının dış yüzüne koyup bağlıyor, üç dört saat sonra açıyormuş. Daha fazla bırakılırsa deriyi tahriş edermiş. Bu şekilde yaktığı kına 2 ay kadar gidiyor, tırnaklarının rengi açılınca tekrar yakıyormuş. Kınalı kılınan namazın sevabı daha çokmuş.
Kınanın kilosu 6 YTL imiş, 1 YTL lik aldığı zaman 4 kez yetiyormuş. Desenli kına yakıp yakmadığını sordum, 'Bilmiyoruz biz öyle şey' dedi.



Gelinini kınasız görünce sordum: O sevmiyor, yakmıyormuş. Düğünde bile avcuna altın para konana kadar kınayı avcunda tutmuş, sonra yıkamış.

İkinci fotoğrafın bulunduğu siteye kına resmi ararken rastladım. Ölüm orucu tutanlara da kına yakıldığını bilmiyordum.
Eline kına yakılan Fatma Koyupınar fotograf çekildikten bir ay sonra ölüm orucunda hayatını kaybetmiş.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yatak’da Oynaşan Lezolar Böylesini İzlemediniz Eminim ;)