Автомат Калашникова образца 1947 года*







Bugün ilaç yazdırmaya gelen bir hastanın karnesindeki askeri kıyafetli fotoğrafını görünce
"Askeriyede sınıfınız neydi?" diye sordum
"Ben ordonatçıydım. Hafif silah teknisyeniyim" dedi
"Nedir hafif silah?" dedim
"İşte tüfek, tabanca, roketatatr, bunların bakımı tamiri gibi işler" dedi
"Bizim orduda hala G3 piyade tüfeği mi kullanılıyor? Onlar ne kadar çok tutukluk yapıyordu, yerli üretim miydi?" diye sordum

"Yerli üretimdi ama patentini Almanlar'dan aldık. Şimdi Kalaşnikof AK-47 kullanılıyor, en azından benim çalıştığım Güneydoğu bölgesinde öyle" dedi




"Ne üstünlüğü var Kalaşnikofun G3 e?" dedim

"Her hava koşulunda ateş ediyor, yağmurdan çamurdan etkilenmiyor, taşıması kolay, bakımı kolay, daha seri atıyor, tutukluk yapmıyor" dedi





"Bildiğim kadarıyla Çin malı kalaşnikoflar da var, değil mi?" dedim

"Evet, pek çok ülke üretim yapıyor. Hatta bunun yüzüden büyük bir sorun yaşadık. Ben Rusya'ya kalaşnikof almaya giden heyetteydim. Rus malı silahları aldık, getirdik, bir gariplik var. Silahları ambalajından çıkartıyoruz, 5-6 kez ateş edince halkalanma başlıyor"

"Halkalanma nedir?" diye araya girdim

"Namlunun çinde halkavi çizgiler oluşması. Normalde namluya bakarsın, içi pırıl pırıldır.






Bu çizgilenme merminin hızını keser, yönünü şaşırtır, hatta mermi takla atarak gider. Namlular söküldü analiz edildi, içindeki çelik oranı çok düşük çıktı. Meğer Ruslar silahlara Çin malı namlu takmışlar" dedi

"Sonra ne oldu?" diye sordum

"Sanıyorum 40 bin kadar tüfek vardı.Hepsi 2-3 kargo uçağıyla geri gönderildi, sorumlular hakkında da soruşturma açıldı. Heyete makine mühendisi alınmamasından kaynaklandığı söylendi" dedi



İkinci fotografta tasarımcı Michael Kalaşnikov



* Otomatik Kalaşnikof tüfeği 1947 Model S






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yatak’da Oynaşan Lezolar Böylesini İzlemediniz Eminim ;)