Antakya





Bugün 1924 Antakya doğumlu bir hasta kalp ilaçlarını yazdırmak için başvurdu.
Reçetesini yazarken 1938'deki Antakya'nın Türkiye'ye katıldığı oylamada orada olup olmadığını sordum.
"Oradaydım, ben de katıldım" dedi
"Yaşınız küçük değil miydi o zaman oy vermek için" dedim



"O dönemde Fransızlar vardı ve Suriye'ye katılmamızı istiyorlardı. Bu nedenle halkı Alevi-Sünni diye karıştırıyorlardı. Kavgalar çıktı, halbuki o zamana kadar bizim orda hiç kavga olmazdı. Ermenisi de Müslümanı da Hristiyanı da gül gibi geçinirdi. Sonra Birleşmiş Milletlerden komisyon geldi. Sırayla önce Suriye'ye katılmak isteyenler, sonra Türkiye'yi isteyenler yürüdü..." dedi



"Nasıl yani yoldan geçenleri mi saydılar?" dedim
"Hayır, saat tuttular! Vilayetin önünde 10 kişilik komisyon vardı. Herkes müzenin önünden Vilayete doğru kalabalık olarak yürüdü. Yürümeyen kalmadı, hatta köylerden geldiler, onları misafir ettik." dedi
"Ya bir grup yavaş yürürse..." dedim
Gülerek
"Öyle bir şey olmadı, normal monoton yürüdük. Zaten Türkiye'yi isteyenler çok daha fazlaydı, hemen anlaşıldı" dedi





"Fransızların size karşı davranışı nasıldı?" diye sordum
"Manda askeri nasıl davranacak, iyi davranırlardı bizi seçsinler diye. Yalnız biz her bayramda zafer takı yapardık, o zaman gelip yıkarlardı, biraz kavga dövüş olurdu. Bir de Adalı denen bir adam vardı, Müslüman olmasına rağmen Fransız mandasını istiyordu. Halk galeyana geldi bunun evini bastılar, linç edeceklerdi. O sırada bir Fransız tankı geldi. Ahali dağılmayınca kırmızı bayrak çekti..."



"Kırmızı bayrak ne anlama geliyor?" diye araya girdim
"Ateş edeceğini ihtar ediyor. Zaten sonra makineli ateşiyle o sırada duvarın üzerindeki üç genç vuruldu, üç şehit verdik. Tarih hiç yazmaz bunları" dedi
"Eğitim nasıldı?" diye sordum



"Ben ilkokula Mersin'de başladım. Yeni harflerle ilkokula başlayan ilk sınıf bizimkiydi. Annem babam harfleri hep beraber öğrendik. Ben gündüz , onlar akşamları aynı sınıflarda ders görüp, gece evde beraber çalışıyorduk. Sonra üçüncü sınıfa Hatay'da - O zaman Hatay denmiyor tabi; devam ettim, aradaki fark büyüktü, çok zorlandım. Biz İnkılap tarihi okuyoruz onlar Emevileri, bir tarafta Anadolu coğrafyası var öbürkünde Suriye. İlk sınıftan itibaren Fransızca öğretiyorlardı. İlkokulu bitiren , o zaman bakalorya denirdi; liseyi bitirmiş gibi oluyordu." dedi

Pullar önce bağımsızlığını ilan edip sonra Türkiye'ye katılan Hatay Devleti'ne ait.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yatak’da Oynaşan Lezolar Böylesini İzlemediniz Eminim ;)