inci kefali ve çay




Bugün tansiyounu bir türlü düşüremediğim Van'lı bir hastama
"Siz tuzsuz yeme önerime uymuyor musunuz?" diye sordum
"Valla geçenlerde Van'dan tuzlu balık geldi, onu biraz fazla kaçırmış olabilirim" dedi
"İzmir'de, deniz kıyısında taze balıklar dururken Van'dan gelen tuzlanmış inci kefalini mi yiyorsunuz? Nasıl yapılıyor o?" diye sordum


"Bidonun içine tuzla basıp gönderiyorlar. Yiyeceğin zaman soğuk suyla sabahtan ıslıyorsun. Suyunu değiştire değiştire öğleyin yumuşuyor. Sonra ya tava yapıyorsun, ya mangal. Yanına da bulgur pilavı ve ayran aşı yaparız. Biz ona alışmışız. Üstüne de mutlaka çay" dedi ve ekledi "Gözünü sevdiğimin Van'ı. İzmir'de çay içmeyi de bilmiyorlar komşuluğu da.


Komşunun kapısını çalıyorsun, kapıyı açıp 'Ne var' diyor.
Ne olacak canım sıkıldı çay içmeye geldim!
Çayı da her bardakta daha içer misin diye soruyor, insanın iyice canı sıkılıyor. Eşim biraz sinirlidir, geçende misafirlikte bir, iki sordular çay koyayım mı diye, en sonunda bir kızdı,
'Senin ne çayını içerim, ne başka şeyini' diye bağırdı kalktı"
"Neden kızdı?" diye sordum
"Çay koyayım mı diye sorulur mu? Ben içmeyecek olsam söylerim, yeter diyene kadar koyması lazım" dedi


"Peki, ilk bardağı koyarken soruluyor mu sizin orda?" diye sordum
"Yok, oturunca hemen çay gelir. Doydum yeter diyene kadar sürekli koyulur. Doyan da bardağını yan yatırır" dedi

Kendisine balığın çok faydalı olduğunu ancak taze deniz balığının daha besleyici olduğunu, ayrıca balığı tava değil ızgara ya da fırında pişirmesinin uygun olduğunu anlattım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yatak’da Oynaşan Lezolar Böylesini İzlemediniz Eminim ;)